Cinsiyet Eşitliği Eğitimi Raporu
Roman Kadın Hakları ve Eşitlik Derneği üyelerine verilecek eğitimlerden ilk eğitimimiz olan Cinsiyet Eşitliği Eğitimini 12 Mart 2022’de düzenledik. Bu eğitime Dernek üyelerinden 15 kadın ve 1 erkek katıldı. Katılımcı profili genelde orta yaşlarda ve genç eğitimsiz kadınlar ve aralarında lise mezunu kadınlarda vardı. Hepsi evliydi ve çocukları da vardı. Eğitmenimizin ismi Esra Ergüzeloğlu Kilim’dir.
Eğitim medotu olarak yüz yüze metodu (katılımcıların anlayabileceği düzeyde kelimeler seçerek basit ve sade dil kullanıldı.) ve soru cevap metodu kullanıldı. Amaç katılımcı kadınların kendi deneyimleri üzerinden kadınlık durumu ile ilgili kuramsal bazı temel konularda yeniden düşünmesini sağlamaktı.
Katılımcılarla tanışmadan sonra kadınlar erkeklerle eşit midir? Sorusu ile başladı. Ev içi görünmez emeğin (Çocuk ve yaşlı bakım, yemek, temizlik, düzen, çamaşır, bulaşık, ev yönetimi, çocukların eğitimi, alışveriş, ailenin sosyal ilişkileri, eşin yeni bir iş gününe hazırlanması…..vb) sadece kadınların üzerine kalması, piyasa dolayımı dışında kalması nedeniyle bedelsiz yapılmasının eşitlik dengesini bozan yönleri üzerine durulmaktadır. Asgari ücret üzerinden hesaplanan saatlik ücretin, kadın emeğine uygulanması durumunda aradaki farkın büyüklüğü çok kolay anlaşılacaktır. Piyasada saat başına 20-30 lira olan en vasıfsız işlerle kıyaslandığında kadınların yılların deneyimi ve bilgisi ile birikmiş emekleri tamamen karşılıksız kalmaktadır.
Kadınlar sadece emekleri ile değil aynı zamanda bedenleri ile de sürekli kontrol altında tutulmaktadır. 1960’lı yıllara kadar tüm dünyada kadınların çocuk doğurmaya karar verme hakları ellerinden alınmıştır. Kıyafeti, davranışları, sokağa çıkması, sosyal ilişkileri sorgulamak, kadın söz konusu olduğunda normalleştirilmiştir. Toplumda her yönü ile bağımsız olan kadın istenmemektedir.
Mizojini (Kadın nefreti, kadın düşmanlığı), dinlerden bağımsız olarak tüm toplumların kültüründe, geleneklerinde, hikayelerinde yer bulur. Kutsallaştırılan, yüceltilen, çekimine kapınılan kadın anlatıları bir anda korkuya, şiddete ve nefrete dönüşebilmektedir. Kadına ait doğal süreçlerin kirli kabul edilmesi de bu denkleme eklenebilir.
Kadını başka bir cins olarak algılama, kadına ve erkeğe değişmez, sabit toplumsal roller verme, erkeğin gündelik yaşamın sorumluluklarından kaçınması ve mesleği ve gelir getirici işler dışında yeteneksizleşmesi gibi birçok konuşulması gereken eşitsizlik kaynakları vardır.
Kadına karşı şiddet bizim toplumumuzda çok yaygınlaşmış, daha doğrusu görünür olmuştur. Bunlara bir de taciz, tecavüz, evlilik içi tecavüz ve ensest gibi toplum içinde görmezden gelinemeyecek konular da eklenmelidir. Bu konuların sağlıklı tartışma ortamlarında gündemleştirilmesi, toplumsal olarak kadına ve çocuklara bakış açısının eleştirilmesi gerekmektedir.
Bu temel başlıklar ve hayatın içinden örnekler üzerinden düşündükten sonra tekrar sorulacaktır: Gerçekten eşit miyiz?
Sonuç olarak yukarıda anlatılan konular anlatılıp Cinsiyet Eşitliği konusunda farkındalık yaratılmış olup kadınların bu konuda çalışmalar yapılması konusunda öneriler verilmiştir.
CİNSİYET EŞİTLİĞİ EĞİTİMİ